6'sı kız 8 çocuklu bir ailenin ferdi olan Dilan Deniz Gökçek, kendisi gibi hakem olan ablası Kadriye ile daha büyük hedefleri hayal ediyor. Süper Lig'de düdük çalmak da bunlardan biri. İki kız kardeş işlerinin zorluklarını ve beklentilerini Bugün'e anlattı.

Dilan Deniz Gökçek ile Kadriye Gökçek isimli iki kız kardeş sıra dışı bir hayat hikayesinin baş kahramanları. Çünkü onların hayatları bir erkek sporu olarak tanımlanan futbola adamış. Hem de tercihlerini futbolun en zor alanından, yani hakemlikten yana kullanmışlar.

O bir 'First Class'

Üstelik iki kardeş de işlerini layıkıyla yerine getirirerek FIFA korartlarını yakalarına takmayı başarmışlar. Kardeşlerden Dilan Deniz hakemliğe 1 yaş küçük olduğu ablasından sonra başlasa da daha başarılı olmuş. Türkiye'nin uluslararası alanda en yüksek puanlı kadın hakemi olan Dilan Deniz 2011'den beri de "First Class" hakem liginde yer alan Avrupa'daki 20 kadın hakemden biri.

Lâle Orta hayranlığı

Hakemliğe kendisi gibi spor akademisi mezunu olan ablası Kadriye'nin teşvikiyle 1996'da başladığını belirten Deniz, 6'sı kız 8 kardeşle büyümesine rağmen futbolun her dönemde hayatlarında olduğunu söylüyor. Evdelerinde sürekli futbol maçları izlenir, spora çok meraklı olan ablalarıyla maç izlemeye giderlermiş. Ve bu futbol merakı, o dönemde Türkiye'nin FIFA kokartlı ilk kadın hakemi olan Lâle Orta'nın gazetede röportajlarını okumalarıyla eyleme dönüşmüş.Önce ablası Kadriye ardından da Dilan hakemliğe başlamış. Bir kadın olarak hakemliğin zor yanları elbette olmuş. Çünkü çok büyük efor gerektiren bu meslekte kadınlar da erkeklerden istenen fiziksel yeterliliklere sahip olmak zorunda.

Ailemi ikaz ettim

Ancak kendisine "Sahada kadın değil, hakem vardır" düsturunu ilke edinen Dilan Deniz bu kriterleri yerine getirmekte zorlanmamış. Ona göre işin asıl zor yanı, dışarıdan gelen tepkiler olmuş ve bir de ailesinin karşılaştığı sorunlar: "Özellikle Ankara'da görev yaptığımmaçlarda ailemle taraftarlar arasında sorunlar yaşanmasın diye çok önlem aldım. Bana dışından gelen tepkilere Önceleri öfkelenip kızıyorlardı. Bunun bana aileme zarar vereceğini düşünerek kendilerini çok ikaz ettim. Bir hakem taraftarı olmayı öğrendiler. Sizde benim gibi bu zorluklara göğüs gereceksin dedim. Şimdi bunu uyguluyorlar."

Özel antrenörü bile var

Şu anda ablasıyla beraber alt liglerde maç yöneten Dilan Deniz Gökçek'in daha büyük hedefleri var. Bunlardan öncelikli olanları Süper Lig'de görev almak ve Avrupa'da ilk 15 kadın hakem arasına girmek, yani "Elit Hakem" kategorisine yükselmek. Bu yönde de oldukça hırslı olan Gökçek “Tüm planlarımı yaptı. Sabır ve hırsla bekliyorum” diyor. Hatta çabukluğunu ve kuvvetini artırmak için antrenör bile tutmuş. Dilan Deniz Gökçek için mesleğinin zirve noktası ise bir gün Süper Lig'de bir Fenerbahçe-Galatasaray maçını yönetmek.

Aydınus'un düdüğü nazar boncuklu

Hakemlik mesleğinin olmazsa olmazı elbette düdükleridir. Düdük deyip geçmemek gerektiğini ise Dilan Deniz'den öğreniyoruz: "Birçok hakemin özel düdük tercihi vardır. Ablamın düdüğü pembe. Cüneyt Çakır'ın kırmızı renkli benimki ise mavi. Yıllardır maçları hep aynı düdükle çıkarım. Fırat Aydınus'un ise nazar boncuklu bir düdüğü vardır. Üstünden siyah-beyazdır bir top sallanır."

Çakır ile yakın arkadaşız

Dilan Deniz Gökçek kendisi gibi Avrupa'da çok başarılı olan Cüneyt Çakır ile yakın arkadaş olduğunu söyledi. Hakemliğe Çakır ile birlikte başladıklarını belirten Gökçek, “Benim gelişimimde yüzde 50 katkı onundur. Bana göre Türkiye'nin en iyi hakemidir. Kendisini insan olarak da çok se- verim” diye konuştu.

Dizileri izlemem maçları kaçırmam

Dilan Deniz Gökçek için mesleği aynı zamanda bir yaşam biçimi. Tecrübeli hakem, spor ve özelikle de futbolla dolu hayatından bir kesiti şöyle anlatıyor: "Her gün 2 saat idman yapıyorum. Genelde cumartesi dinlenip, pazar günleri de müsabakalara çıkıyorum. Her akşam Avrupa'da maçları izliyorum. Evimde Digitürk var ve boş zamanlarımda dizi yerine bir Spor Toto Süper Lig maçı izlemeyi tercih ediyorum. Ya da açıp bir futbol programı izliyorum. Yani hakemlik ve futbol sosyal hayatımın her yerine girmiş durumda."

Hakemlik meslek değil bir hobidir

Kadriye Gökçek, Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi mezunu. Ankara'da Spor Genel Müdürlüğü'nde memur olarak çalışıyor. Tam 17 yıldır hakemlik yapan 150 civarında profesyonel maç yöneten Kadriye Gökçek, kardeşi Dilan Deniz'in de kendisi gibi bir hakem olmasında başrolü oynayan isim olmuş. Ancak ilginç olan kendisini bu hobi olarak gördüğü bu mesleğe yönlendiren kimsenin olmaması.

Tamamen kendi kararıyla hakemliği seçmesine kendisinin de zaman zaman inanamadığını söyleyen Kadriye Gökçek, "Lisede okurken okul takımımızın maçlarını izlerken ilk kez orada futbol hakemleri dikkatimi çekti, futbolu çok seviyordum ve futbolla ilgileniyordum, futbolun bir parçası olmak içinde futbol hakemi olmaya karar verdim" diyor.

Futbol hakemliği nasıl bir meslek?

Hakemlik bence bir meslek değil, hobi olan sportif bir faaliyettir. Çoğu insan bu işe para kazanmak için değil içindeki futbol aşkı yüzünden başlar.

Neden pembe düdük kullanıyorsunuz?

Eskiden hakem kıyafetleri ve malzemeleri tek tipti. Forma ve düdükler siyahtı. Bunlar zamanla renklenince ben de "Pembe düdük pembe futbol" felsefesi için pembeyi tercih etmiştim. 10 yıldır pembe düdük çalıyorum.

Kardeşinizin hakemliğini nasıl buluyorsunuz?

Dilan Deniz, hakemliğe benim sayemde başladı ama benden önce FIFA hakemi olup, kategori yükseldi. Bu da benim için gurur verici, onu örnek alıyorum.

Futbolcuların ve taraftarların siz maç yönetirken tutumları nasıl oluyor?

Başınızdan geçen ilginç bir olay var mı? Artık Türkiye'de kadın hakemlik o kadar kanıksandı ki, eskisi gibi şaşırmıyorlar. İlginç bir olaya gelince; ilk 2. lig maçımda iki yardımcı hakem de kadındık ve gözlemci uzaktan gelerek elimizi sıktı ve hakeme dönerek "Eşlerinizi de mi getirdiniz" dedi.

Dünya Kupası finali mi yönetmek istersiniz, bir Fenerbahçe- Galatasaray derbisi mi?

Tabii ki Dünya Kupası finali. Hangi hakem bunu istemez.