Anadolu Efes'in Olimpiakos'a karşı aldığı ikinci mağlubiyetten sonraki yazımda “ülke basketboluna yazık” şeklinde başlık atmış, Efes'in sadece kendi önünü değil Galatasaray'ın önünü de kapadığına değinmiştim.

Fakat Anadolu Efes Galatasaray'a da yenilerek hazin giden sezonu derin bir hüzünle bitirdi. Gruptaki son maçlarında CSKA Moskova karşısına dostluk maçı hüviyetinde çıkacaklar.

Maçın diğer cephesinde ise bir rahatlık olmasını bekliyorduk. Çünkü alınan CSKA Moskova galibiyetiyle Anadolu Efes maçı için “mağlubiyet kredisi” elde edilmişti. CSKA-Pınar Karşıyaka-Beşiktaş-Anadolu Efes maçlarıyla birlikte sıkışan Galatasaray Medical Park için Anadolu Efes maçı aktif dinlenme şansı da yaratabilirdi.

Ancak ilk koçluk günlerinden beri disiplini ve ciddiyeti elden bırakmayan Oktay Mahmuti, takımını diğer maçlara hazırladığı gibi hazırladı ve bu maçı da kazandı. Halbuki bu kadar sert oynama, bu kadar riske etme zorunlulukları yoktu.

Diğer taraftan bu ciddiyetteki tek mimar Oktay Mahmuti değildi. Abdi İpekçi Spor Salonu'nda oynanan ilk maçtan beri takımını yalnız bırakmayan Galatasaray taraftarı, formalite ışığı taşıyan bu maçta da tribünleri doldurdu. Eh taraftar böyle davranınca oyunculara da güzel oynamak kaldı.

Üstüne üstlük taraftarın önünde haftasonu oynanacak Beşiktaş maçı da var. Hem maddi olarak bilet parası veren hem de koreografik şovlarına devam eden Galatasaray Medical Park taraftarını sonuna kadar kutlamak gerek.

İşin özeti hem taraftar hem de Mahmuti takımlarına dinlenme şansı vermediler. Bu sayede Yenilmez Armada'nın basketbol duruşu tasdik edilmiş oldu.

Euroleague'in gelecek sezon A lisansları (turnuvaya direkt katılma hakkını sağlayan prosedür) yenileyecek ve B lisanslı bazı takımları A seviyesine yükselteceği düşünülürse bu maçın taraftar anlamında farklı bir önemi de mevcuttu.

Çünkü ULEB hem reytinglere hem de salonlardaki doluluk oranlarına fazlasıyla dikkat eden şirket. Kar amacıyla kurulmuş her oluşum gibi onlar da eserlerinin daha fazla insana ulaşmasını istiyorlar.

Euroleague'in 2011-2012 sezonunda boş tribünlere oynayan birçok takımın olduğu düşünülürse Galatasaray Medical Park önemli bir eşiği daha atladı. Ancak ULEB sadece Euroleague maçlarını değil takımların yerel lig maçlarını da incelemeye alıyor.

Yani Galatasaray Medical Park taraftarının Euroleague'de tribünleri doldurduktan sonra lig maçında takımlarını 500 kişiyle desteklemeleri pahalıya mal olabilir. Bu açıdan derbiler dışındaki lig maçlarına da özen göstermek gerekiyor.

Gelecek sezon da 24 takımla oynanacak Euroleague'de 12 adet A lisanslı takım bulunuyor. Temsilcilerimiz Anadolu Efes ve Fenerbahçe Ülker'in yanı sıra diğer 10 takımın da lisanslarını kaybetmeleri beklenmiyor.

2012-2013 sezonunda sadece 1 takımın elemelerden geleceği düşünülürse Galatasaray Medical Park'ın geri kalan 9 takımın arasına girmesi gerekiyor.

Bu 9 pozisyon için Galatasaray'ın ciddi rakipleri bulunuyor. Cantu, Bilbao, Nancy, Bamberg, KK Zagreb, Armani Milano, Partizan, Spirou Basket, Unics Kazan, Asseco Prokom ve Union Olimpija en ciddi rakipler.

Üstüne üstlük basketbolun UEFA Avrupa Ligi formatı olan Euro Cup'tan da ciddi rakipler bu yarışa dahil olacak. Onlar da Benetton Treviso, Lietuvos Rytas, Asvel, BC Khimki ve Valencia.

A lisansı almak için sadece bu sezon başarılı olmak da yetmiyor. Çünkü geçtiğimiz sezon Euroleague'de Fenerbahçe Ülker'i son maçta yenerek çeyrek finale çıkan Valencia, bu sezon Euro Cup'ta mücadele etmek zorunda kalmıştı. Yani bu iş hayli çetin.

Fakat Galatasaray'ın yatırım, tribünlerdeki doluluk, ünlü oyuncularla çalışma, reyting haznesi gibi avantajları mevcut. En büyük dezavantaj ise aynı şehirden zaten iki takımın A lisansına sahip olması. Küreselleşmeyi hedefleyen ULEB için farklı şehir ve ülkelerden takımları turnuvaya dahil etmek daha avantajlı. Bu sezon Spirou ve Bamberg gibi takımların boy göstermelerinin sebebi de buydu.

Dediğimiz gibi Galatasaray Medical Park'ın önünde hala çetin bir yol var. Fakat Avrupa basketbolundaki ekonominin değiştiği, Türk basketbolunun çağ atladığı düşünülürse Sarı- Kırmızılılar KK Zagreb, Union Olimpija, Nancy, Bamberg, Asseco Prokom gibi takımların çok önünde.

Yeter ki lobi faaliyetlerini doğru yapalım ve seneye de üç takımla Euroleague'de boy gösterebilelim.

Kim bilir bu üç takımımızın açtığı yol sayesinde biz de birkaç sene içerisinde Beşiktaş ve Banvit'i de bu organizasyona dahil ederek İspanyollar gibi 5 takımla boy gösterebiliriz. Tersinin teminatını kim verebilir ki???

https://twitter.com/#!/erdi_aydemir