Engin Ardıç: Bölücü Yazı
Engin Ardıç'ın köşe yazısı...
Başlığı mahsus böyle attım ki sazanlar üstüne atlasınlar, "bölücü olduğunu itiraf etti" desinler, hatta "yazı yazmasın" diyebilecek kişiler de çıksın, hep birlikte gülelim.
Yok canım, o kadar da ahmak değiller ya bunlar... Emre Aköz'ün de belirttiği gibi uyuzluk domuzluktan kaynaklanıyor.
O zaman dikkatle okusunlar:
Bölünmesini önerdiğim, Türkiye Cumhuriyeti değil, Cumhuriyet Halk Partisi.
Çünkü bu parti "bürokratlarla sosyaldemokratların" talihsiz bir koalisyonudur.
Koalisyondan bu memlekette kime ne zaman hayır gelmiştir ki bu partiye gelecektir?
Birlikte kalırlarsa, daha nice kurultaylar, nice kavgalar gürültüler yaşanır.
Öte yandan Kılıçdaroğlu'nun uyguladığı "iki tarafı birden idare etme" politikası da onu çelişkiden çelişkiye sürüklüyor, onu yıpratmaktan başka bir işe yaramıyor. Bir yandan
kiliseye gidip öte yandan ara sıra sinagoga da uğrarsanız, bu ne Hazret-i İsa'nın hoşuna gider, ne Hazret-i Musa'nın.
Nitekim seçimden bu yana CHP'den MHP'ye doğru ciddi bir "oy kayması" gözleniyor. CHP yüzde 26'dan yüzde 19'a düştü, MHP yüzde 13'ten yüzde 16'ya çıktı.
Bu parti "iki başlı" olmaktan kurtarılmalıdır. Fakat partinin bölünmesi, parçalardan birinin ya da ötekinin iktidara gelebileceği anlamına da gelmez tabii!
Bürokratlar partisinin akıbeti, daha önce CHP'den ayrılmış diğer "sağ" fraksiyonlara benzeyecektir. İnsanın aklına hemen Turhan Feyzioğlu geliyor.
Bürokrasi bu memlekette 1950 yılından beri değil, 1908 yılından beri seçim kazanamamıştır. Ancak sopayla iktidara gelir, bir süre sonra da gitmek zorunda kalır.
Sosyaldemokratlar da "sosyalist partilerden azıcık daha fazla oy alır" durumda, yani "marjinal" kalacaklardır.
Peki ama sosyaldemokratlar hep ıkıntı ve sıkıntılarını dile getirmeyi biliyorlar da (en son örnek sayın Nihat Matkap), niçin bıçağı vurup bu birlikteliği bitiremiyorlar? Hele hele niçin
"partinin bazı faşist elemanlarıyla aynı safta görünmek" gibi acıklı bir duruma katlanıyorlar?
Çünkü CHP zengin bir parti.
Dolasıyla, terketmek yerine ele geçirmek daha cazip geliyor.
Daha önemli bir nedeni de, sosyaldemokrasinin "toplumda bir tabanı" olmamasıdır. Türkiye'nin gündeminde, görünür bir gelecekte, sosyal demokrasi yoktur ve olmayacaktır.
İşçi sınıfı AKP'ye oy vermektedir. Bir sosyaldemokrat partiye dönüp de "CHP'nin parasına puluna da örgüt ağına da tenezzül etme, ben seni ayakta tutacağım" diyebilecek bir
sendika gücü ortalıkta yoktur! Onun için de sosyaldemokratlar hep bürokratların dümen suyunda yaşamışlardır.
Halk ne kadar yakınır görünse de kapitalizmi sevmiştir. Kapitalizm ona "daha iyi yaşama ve hatta sınıf değiştirme olanağını" sağlamayı sürdürmektedir. Sosyaldemokrasi bir
toplumda ancak "sınıf değiştirme kanalları artık tıkandığı" zaman gündeme gelir.
Şimdi anladınız mı CHP niçin asla iktidara gelemezmiş?
Aha da açık seçik yazdım, kelime oyunu, teşbih, istiare, cinaslı kafiye falan yapmadım. Ay vallahi de billahi de bu yazıda nefret suçu yok kııız, bak ant verdim, iki gözüm önüme aksın ki...